AYDIN, Koçarlı – gazeteinsan.com.tr özel haberiyle… Aydın’ın şirin ilçesi Koçarlı’da, 45 yıldır pidecilik mesleğini icra eden 60 yaşındaki Hamit Tosun, sadece lezzetli pideler yapmakla kalmıyor; aynı zamanda işletmesini adeta bir yaşam okuluna dönüştürüyor. Yanına çırak olarak giren her genci, kalfalık ve nihayetinde kendi iş yerini açabilecek bir ustalık seviyesine taşıyan Pideci Hamit Tosun, mesleğinin geleceğini sağlam temeller üzerine inşa ediyor.
\n\n
gazeteinsan.com.tr ekibi olarak yerinde gözlemlediğimiz bu ilham verici hikaye, Tosun’un yarım asra yaklaşan meslek hayatında onlarca gence ekmek kapısı açtığını ve onları topluma kazandırdığını gösteriyor. Hamit Usta, gençlere sadece pide yapmanın teknik detaylarını değil, aynı zamanda iş disiplinini, müşteri ilişkilerinin inceliklerini ve meslek ahlakının temel prensiplerini de öğretiyor. Onun için sabır ve emek, bu işin vazgeçilmez iki temel taşı.
\n\n
Çıraklıktan Patronluğa Uzanan Bir Yol: Hamit Usta’nın Metodu
\n
Hamit Tosun’un işletmesi, gençlerin çırak olarak adım attığı, ustalıkla mezun olup kendi işlerinin patronu olduğu bir kariyer basamağı niteliğinde. Usta, mesleğin tüm sırlarını, püf noktalarını gençlere aktarmaktan çekinmiyor. Pideciliğin dışarıdan kolay gibi görünse de, aslında büyük bir ustalık ve tecrübe gerektirdiğini sıkça vurgulayan Tosun, gençlerin mutlaka bir meslek edinmeye yönelmesi gerektiğinin altını çiziyor.
\n\n
Kendi elleriyle yetiştirdiği ustaların, Türkiye’nin dört bir yanında, hatta yurt dışında kendi iş yerlerini açtığını görmenin kendisi için en büyük gurur kaynağı olduğunu belirten Hamit Usta, \”Benim için önemli olan mesleğin yaşaması ve gençlerin bu işi sevmesi\” diyerek, mesleğini yaşatma konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor.
\n\n
İşletme Değil, Tam Anlamıyla Bir \”Pide Okulu\”
\n
Meslek hayatına küçük yaşlarda başladığını anlatan Pideci Hamit Tosun, ilkokuldan sonra kahvehanede çalışmış, ardından hem karnını doyurmak hem de bir meslek öğrenmek amacıyla pideciliğe adım atmış. \”Çıraklığımda işimden büyük keyif alınca bu yola devam ettim. Üçüncü günde pide doğramaya başladım ve o günden bu yana özenle, zevkle bu işi yapıyorum\” sözleriyle mesleğine olan tutkusunu dile getiriyor.
\n\n
Tosun, yıllar içinde yetiştirdiği sayısız ustayla gurur duyduğunu ifade ederken, yanında yetişen çalışanlarına adeta bir okul disiplininde eğitim verdiğini ve kendi iş yerlerini açma fırsatı sunduğunu belirtiyor. \”Burası sadece bir işletme değil, tam anlamıyla bir pideci okulu. Çalışanlarımız askere gidene, evlenene kadar yanlarındayız. Her yıl bir eleman yetiştiriyoruz. Usta olmak isteyenlere iş yeri açıyoruz. İster ortak olun, ister kendi başınıza yönetin diyoruz. Masa, sandalye, bardak, tabak dahil her şeyini hazırlayıp teslim ediyoruz\” sözleriyle, gençlere sunduğu eşsiz desteği detaylandırıyor.
\n\n
Hamit Usta’nın kurduğu sistem o kadar organize ki, bir saatte 5 bin pide hazırlayabilecek kapasiteye ulaşmışlar. Aydın’ın farklı ilçelerinden gelen elemanların da zaman zaman işletmede çalıştığını anlatan Tosun, elemanlarının mesleği en ince ayrıntısına kadar öğrenmeden yanından ayrılmadığını özellikle belirtiyor. \”Yurt dışına kadar eleman gönderdim. Onların iş yerlerini gördükçe, beni arayıp ‘ustam kolay gelsin’ dedikçe gurur duyuyorum\” ifadeleriyle, yetiştirdiği ustalarla kurduğu güçlü bağı ve duyduğu mutluluğu paylaşıyor.
\n\n
Çalışanların Gözünden \”Pide Okulu\” Deneyimi
\n
İşletmede çalışan Cennet Nur Uçaravcı da, gazeteinsan.com.tr muhabirine yaptığı açıklamada, burada sadece pide yapmayı değil, mesleğin bütün inceliklerini öğrendiğini vurguluyor. Uçaravcı, \”Burası meslek öğretme amaçlı bir işletme. Burada yetişip ustalık konumuna gelenlere ustamız iş yeri açıyor. Herkes eşit, ayrım yok, ortam sıcak ve samimi. Burası benim için iş yerinden çok bir okul, buradaki insanlar da ailem gibi\” sözleriyle, işletmenin sadece bir çalışma alanı olmaktan öte, bir eğitim yuvası ve aile ortamı sunduğunu belirtiyor.
\n\n
Koçarlı’daki Pideci Hamit Tosun‘un bu örnek işletmecilik anlayışı, hem geleneksel mesleklerin yaşatılması hem de gençlere yeni ufuklar açılması açısından büyük bir değer taşıyor. Bu hikaye, azim, emek ve meslek aşkıyla nelerin başarılabileceğinin en güzel kanıtı.
